Sevmek
Gitmeyi de becerebilmektir...
Becerebiliyorsan gideceksin!
Başını yastığa koyduğun zaman;
Bir gidişin vehemi zonklatacak beynini...
Gözlerin maziye daldığı zaman;
O en kahredici sır çöreklenecek içine...
ve
Sen bunları göze alabiliyorsan;
Gideceksin
Çünkü:
Sevmek Gidebilmektir bütün sırlarınla beraber...

Gülleri sana bırakıp dikenlere gidiyorum
Gidiyorum
bütün acılarımı vurup sırtıma
umutları bırakıp başucuna
ıtırları, menekşeleri, kırgüllerini bırakıp
şiirlerimi sarıp bohçama
yüreğimin yangınına gidiyorum
hoşca kal usul boylum, güzel gözlüm hoşca kal

Gidiyorum
gözyaşlarımı papatya diye saçlarına takıp
yüreğimdeki yağmurlarla bir ırmağa akmaya gidiyorum
içimde yeşerttiğim tüm çimenler sana kalsın
sana kalsın baharçiğdemleri, kırgelincikleri, kırkkanatlılar
gülleri sana bırakıp dikenlere gidiyorum.

Gidiyorum
başımda gam, gözlerimde nem
bütün hatıraları bırakıp geride
usulca çekip kapıyı ardımdan
alıp başımı gidiyorum buralardan
şafak sökmeden kimseler görmeden
yağmurun yağmadığı çöllere gidiyorum
sevgi dolu yüreğimi bir ıssızda yakmak için...

Gidiyorum
bir bilinmeze doğru
hem yol, hem yolcu olmaya
acılarımla başbaşa kalmaya gidiyorum
bütün yıldızları takıp kanatlarıma
bir kelebek gibi özgür olmaya gidiyorum.

Yüreğimin sızılarında damıttığım her şiiri bin kez öperek
ve sökerek sevgiden yana ne varsa göğsümde
gecelerin zifiri saçlarında kaybolmaya
bir ceylanın gözlerinde ağlamaya gidiyorum.

Bütün borçlarımı ödedim alacaklarımı erteledim
artık ne diyecek bir sözüm kaldı sevdiklerime
ne okuyacak bir şiirim
gözlerimin içindeki iki damla gözyaşı gibi
bakmadan ardımdaki uçurumlara
alıp götürüyorum yüreğimdekileri de
hoşca kal usulboylum, güzel gözlüm hoşca kal...
Sevgiylekalın.
 

 ADIM GURBET SOYADIM HASRET

Adım gurbet benim soyadım hasret benim.
Gönlüm suskun yureğim dalgın yorulmuş bedenim.
Kalbim derinlerde gökyüzü bulutlar üzerimde.
Sis çökmüş dağlara tepeler karlı sızlar kemiklerim.

Bazen sessizliğe boğar zalim gurbet beni.
Bazen dalarım karanlığın derinliklerine uzun uzun.
Bazen yanan gurbet ışıkları gözlerimi süzer.
Kapılırım yalnızlığın sessiz sedasız düzensizliğine.

Akşam olunca yanar gurbet ışıkları şehrin ortasında.
Yağan kar taneleri su olur başım ayaklarıma kadar.
Gece gündüz iş güç yorar beni gurbet yoldaşları.
İçim özlem dışım hüzün gözlerim dolu dolu yaşlar.

Her akşam olduğunda başka bir hüzün başlar gurbette.
Tanımaz dost akraba birbirini yedi yabancı alemde.
Islanmış caddeler sokaklar süzülür yağmur suyu cegetimden.
Bölünür uykular geceye gündüze adım gurbet benim.

Bazen yağarım yağmur gibi içimden içimden.
Bazen eserim memleket ruzgarları gibi yeniden.
Doğarım bazen güneş gibi ışık saçar dolunay gibi.
Gözümde dönen yıldızlar parlak adım gurbet benim.

Bazen gökyüzünde güneşten bir bulut.
Bazen kardan bir yağmur bazende bir hüzün tufan.
Bazen çimenlerde boynu bükük birer mimozan.
Sinmiş bedenime gurbet yalnızlık adım gurbet benim.

Bir başkadır gece yarısı gurbette sessiz sokaklar.
Denizde bağrışan martı sesleri sevdamı tazeler.
Toprağın kokusu mazilerimi geçmişleri söyler.
Bir özlem tüter kalbimbe adım gurbet soyadım hasret.

SEVGİYLEKALIN..